Ah nerede o eski saatler. Şimdikiler yetmiyor beni kaldırmaya. Dedelerimiz zamanında vardı hep onlar. Şimdilerde didididit didididit tarzında çalan ufak saatler aldı yerlerini, sesleri çok daha az. Ama sizi bilmiyorum ben eski saatleri özledim. Çalmalarını özledim. Aranız da eski saatleri değişemeyen var mı?
Ne güzel yatarken ayarlarsınız sabaha kadar tıkır tıkır döner. Her şey ritüel halinde olursa özel ve güzel bence. Şimdi bir kere kuruyoruz telefonu bir daha ellemiyoruz. Kolayına kaçıyoruz her şeyin.
Çalar saat modellerinden en bildiğimiz klasik olanıdır. Üzerinde iki yuvarlak ortasında onlara vuran tokmak. Eski zamanlarda bu saatlerin kadranlarında yem yiyen tavuk horoz olurdu. Saniye attıkça başı inip kalkan. Şimdilerde benzerlerini yapıyorlar ama neden bilmem ne sesleri ne kasaları eskiler gibi sağlam değiller.
Hem pil derdi de olmazdı eski model çalar saatlerde, kurmalıydı hemen hemen hepsi. Zaman ilerledikçe maddelere daha bağımlı hale geldik. Kurmalı varken pilli dijital kullanmayı seçtik.
zehra
çok şekermiş ya dedeminde vardı boyle saatı ama gumus rengıydı o ama bu renkte cok guzelmıs
Hegemonya
Çoğu kinin sabah sinirlenip kırdığı yada sustrmaya erinip yastık yorgan altına soktuğu çok sevilmeyen eski antika değerine kavuşmuş bir saat 🙂
Ali
Eski model çevirmeli telefonların yeni renkli tasarımları da çok hoş. Ofisime alacağım bir gün 🙂
Mehmet GÜMÜŞ
Kesinlikle ağır metal ve içini açmak için uğraştığım merak ettiğim saatlerdendi bu eski saatler 🙂
Cüneyt
Hocam yazı şahane olmuş bizi eskilere götürdünüz aklıma birde fanus içinde altında yatay dönen mekanizması olan saatler geldi 🙂
hakan
nostalji bana bizimkiler dizisini izlemeyi hatırlatıyor, öyle bir komşuluk ve insanlar arıyorum….
Eren
Bizde var 1 tane böyle bir saat, sesi fazla gerçekten hemen uyandırıyor insanı 🙂